Tursun Gül, Urumçi olaylarının başlamasından bir gün sonra evi basılmış ve kocasıyla bir oğlu gözaltına alınmış. Kızıyla yapayalnız kalmış. Kocasından ve oğlundan aylarca haber alamamış.

5 Temmuz 2009’da Urumçi’de başlayan olaylar Tursun Gül gibi pek çok anayı evlatsız ve kocasız bıraktı. Bu olaylar Doğu Türkistan için ne ilkti, ne de son olacak gibi duruyordu. Olayların bu noktaya gelmesinde bir çok sebep var. Urumçi olaylarında Uygur Türklerini bu kadar ayağa kaldıran bir çok olayın kısa zaman aralığında meydana gelmesiydi aslında. Bir oyuncak fabrikasında meydana gelen olaylarda Çinli yetkililere göre iki bölgeden gelen haberlere göre ise onlarca Türk’ün katledilmesiyle başladı.

Bunu protesto için sokağa dökülen Türklere, Han Çinlileri karşılık verdi ve olaylar büyüdü. Türklerin dükkânları basıldı, arabaları yakıldı. Türk kızlarına cinsel tacizlerde bulunuldu. Resmi verilere göre 156 kişi ölmüştü ve bunların sadece 46’sı Uygur Türk’üydü. 800 kişi de yaralanmıştı.

İlham Tohti ve Rabia Kadir başta olmak üzere pek çok Türk ve yabancı insan hakları savunucusu bölgede 1000’in üzerinde insanın Çin paramiliter birlikleri ve polisleri tarafından öldürüldüğünü bildirmişlerdi.

Görgü tanıklarının açıklamaları da bunu desteklemiş, Urumçi sokaklarının cesetlerle dolduğu aktarılmıştı. Han Çinilerinin; Türkleri katletmesini ve Türk kızlarına tacizde bulunmalarına karşılık 96 Uygur Türk'ü Çin tarafından idam edilmişti, Çin sadece sokaklarda Türkleri katletmekle kalmayıp mahkemelerde dünyanın gözü önünde katliamlarına devam etmişti.